Bu, ırkı işaret etmek için isimlere dayanan denetim çalışmalarında oldukça sık gündeme gelir. (Tırk sinyalinin diğer yöntemleri, örneğin fotoğraflar, kesinlikle çok daha kötü.) Bu konuda bir makale yazdığım için bu konuda bir şeyler söylemeye kendimi yetkin hissediyorum. Irksal isimler hem ırk hem de sınıfı gösterir. Ancak, bunun bir tasarım hatası mı yoksa bir güç mi olduğu ilgi gören tahmine bağlıdır. Başka bir deyişle, sınıf algılarının "bir özellik, hata değil" mi yoksa "hata değil, özellik değil" mi temsil ettiği net değil. Özellik, hata değil: bu çerçevede sınıf, ırksal ayrımcılığı tetikleyen bir mekanizmadır. Irksal ayrımcılığın nedenlerinden biri, insanların etkileşimde bulundukları kişinin sınıfı hakkında varsayımlar yapmalarıdır—bazen ek sınıf temelli sinyallere rağmen bile. Sınıf için doğru olmamanın en ekolojik olarak geçerli olan şey olduğu argümanı var. Sınıf algıları, ırksal ayrımcılığın gerçek dünyada nasıl işlediğinin bir parçasıdır. "Sınıfı sabit tutmaya" çalışmak, önemli bir mekanizmayı engelleme riski taşır. Burada tahmin, ırksal azınlık olarak algılanmanın toplam etkisi ve algının tetiklediği sınıf temelli çıkarımlar da dahildir. Hata değil, bir özellik: Bu çerçevede sınıf kısmen ortadan kaldırılması gereken bir sorundur. Burada çok farklı bir miktara bakıyorsunuz. Sınıf tabanlı çıkarımlar kirletici sinyal olarak ele alınır. Burada sınıfa uyum sağlamak gerçekçilik değil, kavramsal netlikle ilgilidir. Burada tahmin, doğrudan ırkın etkisidir, algılanan sınıf farklılıkları netleştirilir. Bu tahmin daha soyut bir yaklaşımdır. Bunun gerçek dünya karar verme süreçlerini daha az yansıttığını iddia edebilirsiniz. Ve sınıf çıkarımının kendisi ırksallaştırıldığında politika açısından daha az önemli olduğu iddia edilebilir Ancak nihayetinde, bu iki yaklaşım farklı ama aynı derecede meşru sorulara yanıt veriyor. Her şey hangi soruyu cevaplamaya çalıştığınıza bağlı. Son olarak, bu anlaşmazlığın araştırma tasarımı yetkinliğiyle ilgili olmadığını belirtmek isterim—teoriyle ilgili. Sınıf algıları ırkın aşağısında mı yoksa ırktan ayrılabilir mi? Amaç, deneyimlenen ayrımcılığı mı yoksa ayrımcılığı da prensipte mi ölçmek? Gerçekçilik mi yoksa ayrıştırma mı istiyoruz? Bunların hepsi deneylerimizde bilinçli kararlar almamızı gerektirir.