Asla Vazgeçme Sanatı Hikayeme bir başlık verebilirsem, bu olurdu. Yılın 364. gününe geldik. Sondan bir önceki gün. Çok şey değişti. Hayatımın işi için yeni bir nefes buldum — yolumun yönünü tamamen değiştiren nefes. Ve şimdi, bu yeni proje sanatıma bambaşka bir anlam, yeni bir ruh kazandırdı. Yeniden şekillendirildi, yeniden işaretlendi. Yılın en son ayında, ışıklar sönmek üzereyken, kazmamı bir kez daha temizledim ve kazmaya devam ettim. Her zamanki inatçı olarak, yolu kapatan taşları kaldırıyorum, tozu silkiyorum ve yoluma devam ediyorum. Sonuç ne oldu? Elmaslar buldum. Kendi ailesinden sonra herkesin umabileceği en değerli topluluklar: sanatıma aşık bir topluluk. Adını verdiğim bir topluluk $MINER. Ya da daha doğrusu... madenciler! Şimdi binlerce kişi var ve her gün birlikte yeni görevler gerçekleştiriyoruz. Hayatlara dokunabilmek, umudu yeniden yakmak ve insanların kişisel hayallerinden vazgeçmelerini engellemek — beni ayakta tutan şey bu. Nefesim olduğu sürece bundan asla vazgeçmeyeceğim. Asla yeni elmaslar yaratmaktan, kazmaktan, bulmaktan vazgeçmeyeceğim... ve sanatımı dünyaya olumlu, yükseltici ve dönüştürücü bir şekilde yaymak. Tüm zorluklara rağmen ve en büyük senaristin yardımıyla, bugün elmasları aramayı bırakmayı reddeden karakterim. Ya bıraksaydım? Başka kaç kişi de bırakırdı ki?