Trend Olan Konular
#
Bonk Eco continues to show strength amid $USELESS rally
#
Pump.fun to raise $1B token sale, traders speculating on airdrop
#
Boop.Fun leading the way with a new launchpad on Solana.
Ya Yıldızlararası insanlığın yıldızlara ulaşmasıyla ilgili bir hikaye değilse?
Ama bir adamın zihninin ölümden hemen önce huzura kavuşmasıyla ilgili bir hikaye?
Joseph Cooper'ın görevin başlatılmasından asla sağ çıkamadığını hayal edin —
kokpitini dolduran şiddetli sarsıntı, sağır edici kükreme ve beyaz ışık parlaması bir yolculuğun başlangıcı değil, hayatının sonuydu.
Ve takip eden her şey - solucan deliği, Gargantua, beşinci boyut -
kendi yok oluşunu anlamlandırmaya çalışan ölmekte olan bir zihnin son, çökmekte olan bir rüyasıdır.
Yıldızlararası bir çelişkiyle başlıyor: İnsanlık, kaçmaya çalıştığı aynı çürüme tarafından ezilirken ölmekte olan bir gezegeni terk etmeye hazırlanıyor. Bu şiirsel bir simetri - türler başka bir dünyada temiz havanın hayalini kurarken kendi tozunun altında boğuluyor. Ama belki de daha gerçek trajedi, hayatta kalma görevinin kendisinde değil, daha havalanmadan ölebileceğimiz fikrinde yatmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında Cooper'ın lansmanı fiziksel bir ayrılış değil, psikolojik bir kurtuluştur —
yaşam ve ölüm arasındaki eşik için bir metafor.
Kalkışın kaosu sessizliğe dönüşüyor ve aniden ağırlıksız, Dünya'dan, zamandan kopmuş oluyor.
Gürültüden dinginliğe bu geçiş, uzaya seyahat etmekten çok, sonsuzluğa geçmek gibi hissettiriyor.
En İyiler
Sıralama
Takip Listesi

