GM 🎞️ Bilinmeyen Anlar. 265 28 Aralık 14:39, Sydney, Avustralya
Arkadaşım Onil beni sanatçı arkadaşı Ryan ile tanıştırdı. Stüdyosu doğrudan Tamarama plajına bakıyordu, tüm köpekler orada oynamaya gidiyordu. Kayaların üzerinde sucul bir gezegenmiş gibi yürüyebileceğiniz ya da Disney Land'de bir su turu gibi gidebileceğiniz bir yer. Ryan, plajın hemen üstünde bir çömlek stüdyosu işletiyor. Bir cennet rüyası. Art ve Ocean böyle birlikte. Ryan, daha önce hiç çömlek yapıp yapmadığımı sordu, "Yapmadım ama hep yapmak istedim!" Beni bir kil istasyonuna oturttu, ellerimi ıslattı ve oynamam için biraz kil attı. Çay fincanının yumuşak çizgilerini yapmak doğal hissettirdi. Çay törenleri için kalın bir fincan kırdım ve kendimle gurur duydum. Şimdi beklemek zorundaydık! Bu yüzden stüdyoda kille oynuyorlardı ve Sarah ve Zena ile suya koştuk. Ryan, biraz tencere içtikten sonra yarı kırık ve hâlâ ıslak bir tencere getirdi, düşük gelgitte. Su tanrılarına sanatsal bir kurban yapmak için okyanusta giderken gelgit yükselmeye başladı ve mercan göleti arkadaşlarımızı sular altında bıraktı. Geriye dönüp baktığımda, bu sizi ileriye iten şeylerden biri. Yıllarca New York'ta yaşarken fotoğraf stüdyosuna giderken 26. caddedeki Mano adlı bir çömlek stüdyosunun yanından hep geçerdim. Ve her gün kendime bir ders alacağımı söylüyordum. On yıl sonra, Avustralya'nın köşelerinde, yabancıların bir garajının ortasında, kendimi eski bir sanat sanatı ve her zaman yürümek istediğim bir kapı ile buldum. Artık pencere açıldığına göre, denemek ya da yeni bir şey yapmak korkusu artık yok. Artık eğlencenin sonsuz olanaklarını sınırlamıyor. Çünkü artık bunun benim için ne kadar doğru olduğunu biliyorum. Tıpkı Peru'da sörf yapmak gibi. Evde normalde göz ardı ettiğiniz başka yerlerde işleri nasıl yapacağınızı öğreniyorsunuz. Sonra her zaman eve ne kadar yakın olduğunu takdir etmeye başlıyor ve gitmeye başlıyorsun. Sadece konfor alanımdan çıkıp her zaman mutluluğumu gerçeğe dönüştüreceğini bildiğim yeni bir şey denemem gerekiyordu.
1,01K