Tucker Carlson, Doha'da bir ev satın aldığını çünkü bölgeyi sevdiğini, huzur ve sessizlik istediğini söylüyor; çünkü bu sadece kişisel bir tercih, daha derin bir anlamı yok. Bunu herkesin yapabileceği bir şey olarak sunuyor; sanki Katar'da mülk satın almak, Teksas'ta bir ev seçmek kadar basitmiş gibi. Ama bir an dur ve kendinize sorun, burası size normal bir ülke gibi mi geliyor? Katar, neredeyse hiçbir yabancının normal bir ev satın alamayacağı, emlak mülkiyetinin küçük lüks bölgelerle sınırlı olduğu, her istisnanın en üst düzey kişilerin onayını gerektirdiği ve kimin erişime giremeyeceğine iktidar ailenin karar verdiği bir yer. Bu serbest piyasa değil. Bu, Doha'nın yakınlaştırmak istediği insanları ödüllendirmek için tasarlanmış özenli bir sistemdir. Bu yüzden Tucker orada bir ev alacağını rahatça duyurduğunda, asıl soru kaçınılmazdır. Bunu gerçekten sessiz bir villa istediği için mi yapıyor, yoksa Katar'ı yavaş yavaş kitlesi için beyaz listeye almaya mı çalışıyor? Konuşmayı sıkı kontrol eden, eleştirmenleri hapse atan ve temel hakları kısıtlayan bir rejimi normalleştiriyor mu, üstelik burayı sadece "yaşamak için güzel bir yer" gibi davranıyor mu? Burada gerçekten ne olduğunu kendine sor. Bu normal bir kişisel karar gibi mi geliyor, yoksa yaşam tarzı seçimi gibi gösterilmiş yumuşak bir PR kampanyası gibi mi geliyor?