Düşünce... Herkes dünyanın parayla çalıştığını iddia ediyor. Ama öyle değil. Durum üzerinde çalışır. Para sadece bahane. Gerçek bağımlılık, aslında davranışı yönlendiren bağımlılık, diğerlerinin üzerinde görülmektir. Kabul etseler de etmeseler de her insanın oynadığı oyun budur. Statü para biriminden daha eskidir, açgözlülükten daha derindir ve açlıktan daha kalıcıdır. Evrimsel açıdan, sizi her zaman diğer her şeyden daha fazla kazandıran tek şey budur: daha fazla yiyecek, daha fazla eş, daha fazla koruma, daha fazla itaat. Nasıl elde ettiğin önemli değildi, sadece başkalarının ona sahip olduğuna inandığıydı. Ve bu ilkel gerçek hala her şeyi yönetiyor. Durumu aşmadık. Biz sadece dijitalleştirdik. Statü, itibarınızın bir tavanı olduğu ve hedef kitlenizin sınırlı olduğu bir köy veya kabilenin sınırlarıyla sınırlı yerel bir para birimiydi. Rütbeniz önemliydi çünkü sonlu bir topluluk içinde hayatta kalmayı ve erişimi dikte ediyordu. Bugün, o tavan gitti. Statü küresel, sınırsız ve durmaksızın karşılaştırmalı hale geldi. Dünya durmadan izliyor, yargılıyor ve sıralıyor ve seyirci asla ortadan kaybolmuyor. Nihai bir taht yoktur, sadece her başarının anında daha yeni, daha yüksek bir iddiayı davet ettiği, gözden uzak uzanan sonsuz bir merdiven vardır. Ultra zenginler bile muaf değil. Bu yüzden milyarderler artık influencer gibi davranıyorlar, çünkü her şeye sahip olduğunuzda, rekabet edecek tek şey dikkat çekmek. Para oyununu kazandıktan sonra, kazanmanız gereken tek şey algıdır. Amaç zengin olmak değil, alakalı olarak görülmektir. Ve alaka düzeyi, hiper bağlantılı bir dünyada, var olan en kırılgan statü biçimidir. Bu yüzden hiç kimse kendini bitmiş hissetmez. Durumun uç noktası yoktur. Her zaman daha iyisini yapan biri vardır. Her zaman daha genç, daha yüksek sesle, daha hızlı, daha ilginç biri. Sizi sonsuza kadar sahnede tutan, asla tanışamayacağınız insanlar için performans sergileyen, asla tutamayacağınız bir duygunun peşinden koşan bir oyun. İronik olarak, aynı zamanda tüm ilerlemenin motorudur. İnsanların inşa etmelerinin, yaratmalarının, rekabet etmelerinin ve yenilik yapmalarının nedeni memnun olmaları değil, yükselmek istemeleridir. Önemli olmak istiyorlar. Ekranın üst kısmında olmak istiyorlar. Durum, insanları normalde yapacaklarından daha fazlasını yapmaya iten şeydir. Ama aynı zamanda onları mutsuz eden de bu. ...